Değerli Meslektaşlarım
Ülkemizde Bilimsel Eczacılığın 174. Yılını kutlamaya hazırlandığımız bu 14 Mayıs öncesinde Hatay ilimizin Reyhanlı ilçesinde patlayan bombalar oradaki onlarca masum vatandaşımızın bedenleri gibi bizlerin de yüreklerini parçalamıştır.
Bölgedeki gelişmelere bakıldığında bugünlere gelineceği çok önceden öngörülmüş olan felaket, göstere göstere gelmiş ve sınırın iki tarafında yıllardır barış ve huzur içinde yaşamış insanların iradesi dışında gelişerek yaşantılarını cehennemi bir hale sokmuştur.
Bu olayların yakın geçmişinden beri savaş çığlıkları atarak savaştan rant elde etmeyi bekleyenlerin hatalarını masum insanlar hayatları ile ödemiştir.
Umut ederiz ki dünyanın askeri deha olarak kabul ettiği, birçok savaşa girmiş ve savaşı çok iyi bilen Ulusumuzun Başkumandanı’nın “yurtta barış, dünyada barış” sözü ile ne demek istediği bir an önce algılanır ve savaşın kazananının olmadığı anlaşılır.
Aradan geçen doksan yıllık bir süreye rağmen Büyük Önder’in ilkeleri Cumhuriyetimizin yol yürüyüşündeki en doğru rehberdir.
Çünkü aradan geçen doksan yıl sonra da, tarih boyunca olduğu gibi emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki emellerinde hiçbir değişiklik olmamış sadece bedhahların yüzleri ve taşeronların isimleri değişmiştir.
Bugün adına “yenidünya düzeni” dedikleri, “küreselleşme” dedikleri, “uluslararası hukuk” dedikleri kavramlar ve kurallar ile bu istekler dünya insanına dikte edilmektedir.
Bütün bunların karşılığında bu yeni dünya düzeninin insanlığa hediyeleri ise savaşlar, kan, gözyaşı, talan ve dip yekununda insanın para karşısında değer kaybetmesi olmuştur.
Söz konusu bu ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğü olduğunda doksan yıl önce gösterilen mücadelenin bir benzerini gösterme kararlılığı içinde olduğumuzu bir kez daha hatırlatırız.
Yenidünya düzeninin, insanı ekonomi için bir araç olarak gördüğü anlayışın uzantılarını bizler de mesleğimizde hissetmekte ve yaşamaktayız.
Her yıl hiçbir gereksinim olmadığı halde, hiçbir altyapı olmaksızın açılan yeni eczacılık fakülteleri ile mesleğimiz değersizleştirilmeye çalışılmakta, adına “ilacın ucuzlaştırılması” denilen politikalar ile aslında ilaç değil emeğimiz ucuzlaştırılmaktadır. İlaç ucuzlaştıkça vatandaşın cebinden çıkan paranın ters orantı ile artması bunun bir göstergesidir.
Bizler her türlü zorluklara rağmen ülkemize ve insanımıza olan sevgimiz, mesleğimize olan sorumluluğumuz gereği mesleğimizi bilimsel tanımına uygun, başta sağlık hakkı olmak üzere evrensel insan haklarına saygılı, etik değerlere ve meslek yeminimize bağlı, sosyal devletin kurum ve kaynaklarına sahip çıkan, mesleki standartlarımızı ve meslektaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltmeyi hedef alan bir anlayış içinde, meslek örgütlerimizin çatısı altında çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
Gerek dünyada gerekse ülkemizde yaşanan bu sıkıntılı günlerin sona ermesini ve gelecek 14 Mayıs'ların mesleğimize, ülkemize ve insanlığa daha güzel günler getirmesini diler, eczacılık gününüzü sevgi ve saygılarımla kutlarım.
Ecz. Kubilay Aydın
Bursa Eczacı Odası Başkanı