Eczacıların Kooperatifi

1923 yılında Büyük Önder, Birinci İktisat Kongresi’ni düzenler.Savaştan yeni çıkmış genç Türkiye Cumhuriyeti’nin iktisadi yönden yeniden yapılanması için projelerin üretildiği bu kongrede hem kamu iktisadi kuruluşlarının, hem özel sektörün hem de kooperatifçiliğin geliştirilmesi ve bu yol ile Ulusal Sermaye yapılarının temellerinin atılması adına önemli kararlar alınır…

Özel sektör ve kamu sektörü dışında kalan İktisat Bilimi’nin üçüncü sektör olarak tanımladığı, ortak amaç için kolektif düşünce ve kolektif çalışma felsefesi üzerine oluşmuş kooperatifçilik için Atatürk; “Kooperatif yapmak, maddi ve manevi güçleri, zeka ve yetenekleri birleştirmektir” tanımlamasını yapar ve önemini dile getirir.

“Kolektif operasyon” değiminin kısaltılması ile oluşan “kooperatif” kelimesine uyan ilk resmi yapı 21 Aralık 1844 yılında İngiltere’de kurulur ve bu tarih daha sonra tüm dünyada Kooperatifçilik Günü olarak kabul edilir.

Aslında felsefi açıdan kooperatifçiliğin tarihi insanlık tarihi kadar eskilere dayanır.

İlk insanların birlikte yaşama yani, ortak avlanma, ortak barınma, ortak korunma davranışlarının hepsinde kolektif operasyon yani kooperatifçi mantık vardır.

Bizde ilk kooperatif Mithat Paşa tarafından 1863 yılında “Memleket Sandığı” adı ile kurulur. Cumhuriyet döneminin ilk kooperatifi ise Atatürk tarafından “Tarım Kredi Kooperatifi” olarak Silifke ilçesinde “Tekirçiftliği” köyünde 30 Haziran 1936 da faaliyete başlar. Sonrasında günümüze kadar gelen süreçte tarım kredi kooperatifleri, yapı kooperatifleri, küçük ölçekli tüketim kooperatifleri, taşımacılık kooperatifleri gibi sayısız kooperatif kuruldu ama fazla bir gelişim kaydedilemedi.

Türkiye’de kooperatifçilik hareketinin yayılamaması ve genelde başarısız olmasının en önemli nedeni çağdaş işletme kurallarının sürdürülebilir ve eksiksiz uygulanmamasıdır. Yani kurumsal yapı olamamaktır. Karar mekanizmalarında profesyonelce düşünülüp hareket edilememesi yani amatör düşünce ile idare edilme alışkanlıkları kooperatif işletmelerinin bodur kalmasına ya da yok olmasına neden olmuştur. Çok ender de olsa günümüzde başarılı kooperatif yapılarına örnek kurumlar da vardır. Bursa eczacılarının 1979 yılında kurmuş olduğu ve günümüzde ilaç sektörünün dev dağıtım kanallarından biri olan Bursa Eczacılar Kooperatifi de bu yapılardan biridir. 33 Bursa eczacısı ile başlayan harekete bugün Anadolu’nun değişik illerinden 3 bin 500 eczacı ortak.

2011 yılında beklenen ciro 800 milyar lira. 780 çalışan 18 şubede ortaklarına ilaç dağıtımı yani eski adı ile ecza depoculuğu hizmeti vermekte. Başka bir şekli ifade etmek gerekirse Türkiye’deki ilacın yüzde 5’ini Bursa Ecza Kooperatifi satmakta. Ortağı olduğu eczacılara daha uygun koşullarda ve daha kaliteli dağıtım hizmeti veren Bursa Ecza Kooperatifi bir sigorta şirketi ve küçük ölçekli bir üretim şirketine de sahip bulunmakta. Bütün bunların yanında, üyelerine her türlü mesleki danışmanlık hizmeti de vermekte. Bu başarının arkasında başarılı ve basiretli yöneticiler, özverili çalışanlar ve kooperatifine sadakat ile bağlı üyeleri bulunmakta. Kendilerine verdikleri isim de “mesleki dayanışmanın onuru.”  Bu ismi hak ettiklerine inanıyorum. Ortak iş olmaz demeyin, sistemi iyi işletirseniz bal gibi oluyor. Eczacılar devlerin yaşadığı arenada bunu gösterdiler.Kolektif iş üretme ve paylaşma felsefesine inanan tüm kooperatifçilerin Kooperatifçilik Günü kutlu olsun.

KUBİLAY AYDIN 19 ARALIK 2011-YENİ DÖNEM GAZETESİ

 


22 Aralık 2011     Okunma Sayısı : 2592