Harika Çocuklar

Eczacı Odası yönetimindeki görevim gereği birçok lisenin meslek tanıtımı ile ilgili bilgi edinme programına konuk konuşmacı olarak katıldım.
Birkaç istisna okul hariç her seferinde sorulan ilk soru “ne kadar para kazanıyorsunuz?” oldu. Çoğu kez merak edilen başka konu da olmazdı.
“Parayı ne kadar çok seviyor ve istiyorsanız, bunun için kendinizden ne kadar çok şey vermeyi göze alıyorsanız, o kadar kazanabiliyorsunuz, bunun için de Eczacı olmanız şart değil” cevabı ile yaşam felsefelerinin oluşmasına, böylelikle kendilerini ve gelecekleri ile ilgili tercihlerini sorgulamalarına yol açmaya çalıştım. 
Geçtiğimiz Cuma günü odamızı Tunç Siper Okulunun altıncı sınıf öğrencileri on iki, on üç öğrenci, iki öğretmenleri ile birlikte ziyaret ettiler.
Diğer tecrübelerime dayanarak tek taraflı, basit, standart bir sunum olacağını, hatta altıncı sınıf öğrencilerine ilgili konuları anlatmakta sıkıntı çekeceğimi tahmin ederken hiç ummadığım bir grup ile karşılaştım.
Hazırladığım sunumun dışında verilebilecek bütün bilgileri sanki emdiler.
Anlatılabilecek ne varsa anlattırdılar.
Sorulan soruların hepsi bir basın toplantısında sorulabilecek düzeyde nitelikli sorulardı.
Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.
İçlerinde öyle sorular vardı ki aksaklıkları ve eksiklikleri işaret eder gibiydi.
—Mesleğinizi yaparken sizin için önemli olan temel değerler nelerdir?
—Bağımlılık yapan ilaçlar ile ilgili ne gibi önlemler alıyorsunuz?
—Odanız sizin adınıza neler yapmakta?
—Eczaneleri neden kapattınız?
—Haklarınızı alabildiniz mi?
—Marketlerde ilaç satışı hakkında neler düşünüyorsunuz?
—İlaç dışı ürünlerin Eczanelerdeki satışı hakkındaki düşünceleriniz?
—Markette ilaç satan başka örnek ülke var mı?
Bunun benzeri inanılmaz güzel sorular aldı.
Hele bir soru vardı ki tokat gibiydi.
—Eczanelerde kullanma süresi dolan ilaçları nasıl imha ediyorsunuz? Bizler evimizdeki atık yağları bile topluyoruz.
Atık ilaçların doğa için son derece tehlikeli zehirli madde olduğunu, özel yöntemlerle toplanmasının ve imha edilmesi gerektiğini, ne yazık ki böyle bir atık bertaraf organizasyonunun olmadığını dünyayı bırakacağımız çocuklarımıza anlatırken doğrusunu isterseniz yüzüm kızardı.
Soruları cevaplarken karşımda boş gözlerle bakan bir tek öğrenci yoktu ve yönetim kurulu toplantı masamızda yapılan bu oturum en az kendi toplantımız kadar ciddi, ilgili ve düzeyli idi.
Böyle bir programı hazırlayan, böyle harika çocukları yetiştiren okul yönetimine, öğretmenlerine ve onlara emek veren anne babalarına kucak dolusu sevgiler ve saygılar.

Gazete Avrupa - Ecz.Kubilay Aydın 16.02.2010


19 Şubat 2010     Okunma Sayısı : 1996