"Kooperatif yapmak maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir." Böyle diyor büyük önder Atatürk.
Kelime anlamı "kollektif operasyon" yani birlikte iş yapma olan kooperatifçilik her ne kadar o zamanlar adı konmasa da aslında dünyanın ilk şirket modelidir.
İlk insanlar tek başına gerçekleştirmek için yeterli olmadıkları konularda birlikte iş yapma kültürünü geliştirmişlerdir. Birlikte avlanıp, birlikte barınıp, birlikte üretip, birlikte korundular.
Her ne kadar teknolojik yönden uygarlıkta tepe noktasına ulaşılmış olunsa da sermayenin küreselleştiği, çığ gibi büyüdüğü ve her türlü gelir getiren yapıya göz diktiği bugünün koşulları insanlık için çok daha acımasız ve tehlikeli bir sürecin işaretlerini veriyor.
Sosyal devlet yapılarının birer birer yok olduğu, devlet organizasyonlarının kendilerine uluslararası hukuk diye dikte edilen sömürü kurallarının uygulatıcısı haline gelindiği günümüzde insanların sahip oldukları küçük ölçekli ekonomik yapıları koruyabilmelerinin tek yöntemi belki de kooperatifçilik.
Her yıl 12 Aralık tüm dünyada kooperatifçilik günü olarak kutlanır.
Ayrıca Birleşmiş Milletler Ekonomik örgütü 2012 yılını Dünya Kooperatifçilik yılı olarak ilan etti.
Ülkemizde bir yıl boyunca konu ile ilgili doğru düzgün hiçbir etkinliğin yapılmadığı gibi 21 Aralık Kooperatifçilik günü uydurma kıyamet günü kadar bile duyulmadı.
Nedendir bilinmez bir arada iş üretme anlayışımız bireysel çalışma yöntemi kadar başarılı olamıyor. "Ben" olarak sağladığımız başarıyı "biz" olarak sağlayamıyoruz. "Ben" olarak gücümüzün yetmediği yerde ise "biz" olabilmek için geç kalınmış oluyor.
Ülkemizde değişik iş alanlarında kooperatif modelleri doksan yıldır denendi durdu ama birkaç istisna haricinde fazla başarılı olunamadı.
Geçtiğimiz günlerde Sayın Başbakan’ın da ifade ettiği gibi geçen süreçte en başarılı yapılardan birini kurmayı Eczacılar başardı.
1978 Yılında başlattıkları bu dayanışma otuz dördüncü yılını tamamladı.
İçinde Bursa Ecza Kooperatifinin de bulunduğu Ecza Kooperatifleri birliği ülkenin yüzde seksen beşinde hizmet verir durumda.
Bu yıl da 13 bin ortağı ile iki buçuk miyar dolarlık bir ciroya ulaştılar. Eğer böyle bir yapı bu sektör içinde olmasa idi yılda iki yüz milyon dolarlık bir gelir bu yapının yerini alacak yabancı bir yatırımcının olacaktı ve yılda iki buçuk milyar dolar karı olan mevcut Eczanelerimizin yerini de yine yabancı sermayenin zincir eczaneleri alacaktı.
Başarının sırrı ise inanma, güvenme, sahiplenme ve profesyonelleşmede.
Başarılı örnek yapıların desteklenmesi, rehber olmalarının sağlanması, kooperatifçiliğin ayrı bir uzmanlık alanı haline getirilmesi ve değişik iş alanlarındaki yatırımlarda teşvik edilmesi de sosyal devletin görevi olmalı.
Sattıklarımız ile değil sahibi olduklarımız ile öğünmeliyiz.
24.12.2012 - Yeni Dönem Gazetesi - Kubilay Aydın